İsviçre’nin İtalya sınırına komşu olan ve İtalyanca konuşulan kantonu Ticino, Alpler’in dibinde Ege havası estiriyor. İsviçreliler için Ticino’ya gitmek “güneye inmek” demek. Doğası, kültürü, yemekleri, şehirleri, kasabalarıyla adeta İsviçre’deki Küçük İtalya olan Ticino tatilinde nerelere gidilir, ne yapılır diye merak edenler buraya… İşte Ticino’da mutlaka gezilecek, görülecek yerler:
Lugano
Ticino kantonunun en büyük şehri olan Lugano, aynı adı taşıyan gölün kenarında kurulmuş bir şehir. Ilıman iklimi sayesinde özellikle bahar aylarında hayli turistik olan Lugano’da, araç trafiğine kapalı eski şehrin sokaklarında dolaşabilir, İtalyan tarzı meydanlarında soluklanabilir, göl kenarındaki kamelyalarla süslü parklarda yayılabilirsiniz. Nefes kesen manzaralar eşliğinde bir şeyler yemek ya da doğa yürüyüşleri yapmak istiyorsanız San Salvatore ya da Monte Bre dağlarına çıkın. Yazın giderseniz şehrin yanı başındaki plajda göle girebilirsiniz.
Locarno
Maggiore Gölü’nün kenarına kurulu olan Locarno, İsviçre’nin en sıcak şehri. Yılda 2300 saat güneşli olan Locarno’da palmiyeler ve zeytin ağaçları şehrin sıcak havasını tamamlıyor. Rengarenk yapılarla süslü eski şehrin dar sokakları, şehrin kalbi olan Piazza Grande’ye çıkıyor. Bu meydan her yıl düzenlenen film festivalinin de merkezi. 12. yüzyıldan kalma bir kale olan Castello Visconteo ve hristiyanlar için bir hac merkezi olan Madonna del Sasso kilisesini görmeden geçmeyin. Yazın 600 m’lik kumsalı ve yüzme havuzlarıyla İsviçre’nin en güzel plajlarından biri olan Lido Locarno’da serinleyebilirsiniz.
Ascona
Locarno’ya komşu olan Ascona, 196 metrelik rakımıyla İsviçre’nin deniz seviyesine en yakın yerleşim yerlerinden biri. Sahildeki kayıkları, kafeleri, restoranlarıyla adeta bir Ege ya da Akdeniz sahil kasabası. Tarihi merkezde dolaşırken çan kulesiyle meşhur San Pietro e Paolo kilisesini de mutlaka görün. Mayıs ayında giderseniz her yıl düzenlenen Sokak Sanatçıları Festivali’ne denk gelebilirsiniz.
Bellinzona
Alpler’in İtalya’ya açılan kapısı olan Bellinzona, özelikle UNESCO Dünya Mirası listesindeki 3 kalesiyle meşhur: Castelgrande, Castello di Montebello and Castello di Sasso Corbaro. Eğer üçünü de gezmek için vaktiniz yoksa bir ipucu, en büyük, en eski ve en güzel manzarası olan Castelgrande. Bellinzona’da görülmeye değer bir başka yapı da Milan’daki La Scala’dan esinlenilerek yapılan Teatro Sociale.
Brissago
İtalyan sınırındaki bu şirin kasaba, Maggiore Gölü ile Alpler’in tam arasında. Muhteşem villaların yanı sıra göldeki adalarıyla da meşhur. Benzersiz bir botanik parkın bulunduğu adalarda isterseniz konaklayabilirsiniz.
Centovalli
İtalyancada 100 vadi manasına gelen Centovalli, bir ana vadiye bağlı irili ufaklı birçok vadiden oluşuyor. El değmemiş doğası, olağanüstü manzaraları ve otantik köyleriyle, doğa yürüyüşü sevenler için bir cennet. Bu eşsiz deneyimi kendini yormadan yaşamak isteyenler için de çözüm hazır: Locarno ve Domadossola arasında çalışan Centovalli Treni.
Gandria
Ticino seyahatinde mutlaka yapılacak şeylerden biri de balıkçı kasabası Gandria’ya gitmek. Arabanın yasak olduğu İsviçre kasabalarından biri olan Gandria, Monte Bre dağının eteklerinde, Lugano köyü kıyısında. Kestane ağaçlarıyla çevrili bu masalsı köy, yüzyıllardır hiç değişmeden kalmış.
Morcote
Ortaçağda çok önemli bir liman olan Morcote, bugünlerde turistik bir Ticino köyü. Sahil boyunca uzanan malikaneler, Torre del Capitano Palace ve Santa Mario del Sasso kilisesi görülmeye değer. Palmiye, sedir, selvi, okaliptus gibi ağaçlarla ve sanat eserleriyle süslü Parco Scherrer ise özel ilgiyi hak ediyor.
Mendrisio
Monte Generoso’nun eteklerine kurulmuş olan Mendrisio kasabası, Mendrisiotto bölgesinin başkenti. “Muhteşem Kasaba” olarak anılan Mendrisio’nun belli başlı tarihi ve kültürel atraksiyonlarını keşfetmek için en pratik yol, kasabanın içindeki 9 tabelayı takip etmek.
Swissminiatur
1959 yılında acılan Swissminiatur, İsviçre’nin tek minyatür parkı. Özellikle çocuklu aileler için ideal. 14 bin m² alan içerisinde 120 tane yapının modeli var. Trenler, teleferikler, gemiler de unutulmamış.
Maggia Vadisi
Ticino seyahatinin olmazsa olmaz duraklarından biri tabii ki Maggia Vadisi. Sihirli Vadi olarak anılan bölge, Bavona, Lavizzara ve Rovana vadileriyle birlikte çok geniş bir alan. Bakir doğanın içindeki yürüyüş yolları, taş köprüleri, Bosco Gurin gibi keşfedilmeyi bekleyen dağ köyleri, Grotto denen yerel restoranları ve Maggia nehrinin buz gibi sularıyla gerçekten sihirli bir yer. Buraya kadar gelmişken elektrik bağlantısı olmayan, kendi elektriğini güneş enerjisiyle üreten Bavona Vadisi ve vadinin sonundaki Foroglio şelalesini görmeden dönmeyin. Mimariye ilgi duyanlar için de bir ipucu: Ticinolu ünlü mimar Mario Botta’nın Mogno köyünde yaptığı küçük kilise gibisini muhtemelen daha önce görmediniz.
Merhaba, Mendrisio’nun Meride kasabası ve Serpiano beldesi de tarihi dokusu ve muhteşem manzarası ile gezilecek yerlerden..
BeğenBeğen
Ayrıca San Georgia’ yıda ekleyebilirsiniz
BeğenBeğen